Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’na bağlı Büro İş Sendikası, bugün Ankara’da memur ve emekliye yapılan zammı tabutla protesto etti. Büro İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, “Refahta değil, en düşük maaşta, sefalette, yoksullukta eşitleme yapılıyor. TÜİK’in uydurulmuş enflasyon oranlarını ve buna göre belirlenen maaş artış zamlarını kabul etmiyoruz. Bu maaş artışları ve yaşam şartları emekçiyi diri diri mezara gömecek politikalardır. İstedikleri sırtımıza yükledikleri zamlarla beraber sessiz sedasız mezara girmemiz. Bir kere daha ilan ediyoruz. Kamu emekçileri olarak bu sefil yaşam koşullarını kabul etmiyoruz” dedi.
Büro İş Sendikası, bugün Ankara’da sendika genel merkez binasının önünde memur ve emekliye yapılan zammı tabutla protesto etti. Sendika üyeleri, “Mülakat kalksın, liyakat gelsin”, “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganlarını attı. Emekçiler, “Düşük ücretler”, “Yoksulluk”, “Açlık”, “Liyakatsiz atamalar”, “Sefalet” yazılı dövizleri koydukları tabutu omuzlarına alarak alanda gezdiler.
Hamzaçebi, yapılan basın açıklamasında şunları söyledi:
“MEMURUN BU AY İSTANBUL’DA ÖDEYECEĞİ YEMEK FİYATI 21.50’DEN 56.10 LİRAYA YÜKSELTİLMİŞ. DEMEK OLUYOR Kİ YEMEK ÜCRETLERİ YÜZDE 160 ARTIRILMIŞ”
“Hükümet, TÜİK’in uydurulmuş enflasyon oranları ile memurun, emeklinin canına okumaya devam ediyor. TÜİK, aralık ayı enflasyonunu yüzde 2,93, yıllık yüzde 64,77 olduğunu açıkladı. ENAG ise, aylık yüzde 4,12 yıllıkta yüzde 127,21 açıklamış bulunmaktadır. Bize göre de gerçek oranlar ENAG’ın açıkladığı rakamlardır. Geçenlerde asgari ücretin yüzde 49 artışla 17 bin 2 Lira olarak açıklanmasıyla her şeye en az yüzde 49 zam geldi. Marketlerin o gece sabaha kadar mesai yaptırıp etiketleri değiştirdiğini hatta bu iş için özel personel çalıştırdıklarını hepimiz biliyoruz. Marketler zamları yaparken biz aynı maaşları almaya devam ettik.
Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in 2023 Aralık ayı hesaplamalarına göre açlık sınırı 17 bine, yoksulluk sınırı ise 47 bine dayanmış. Bu ülkede okula aç giden çocuklar var, geçinemediğinden intihar eden aileler var. Ankara da son bir yılda çok sayıda genç geleceksizlikten intihar etti. Peki memur ? Memur karnını doyuramıyor, kirasını ödeyemiyor, kısacası geçinemiyor. Bu yüzden emekli de olamıyor, emekli olanların durumu ise çok daha vahim. Memurun bu ay İstanbul’da ödeyeceği yemek fiyatı 21.50’den 56.10 liraya yükseltilmiş. Demek oluyor ki yemek ücretleri yüzde 160 artırılmış. Bu zammı yapan devletin kurumu olan İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’dır. Memurun maaşına yüzde kaç zam yaptınız da yemeğini yüzde 160 zam yapıyorsun?
“BU ZAM KENDİ AYARLADIKLARI ENFLASYONA GÖRE GEÇMİŞ DÖNEMLERE AİT ENFLASYON FARKIDIR”
Yeni yılda köprü ve otoyollara yüzde 76’lara, vergi ve harçlara yüzde 60’a yakın zam yapan hükümetin memura 2024 yılı için toplamda yüzde 25 zam vermesini kabul etmiyoruz. Yüzde 50 zam verdik diye algı yapıyorlar. Bu zam kendi ayarladıkları enflasyona göre geçmiş dönemlere ait enflasyon farkıdır. Zam, enflasyonun üzerinde olur. Refahtan bir pay olursa zam olur. Bu zamları kabul etmiyoruz. Emekçileri piyasanın insafına bıraktığınız yetmedi, uydurulmuş enflasyon oranları baz alınarak yapılan maaş zamları ile oylamaya çalışıyorsunuz.
Gelir vergisi dilimi yıllar içerisinde brüt asgari ücret ile eşitlenmeye doğru gidiyor. 2001 yılında ilk gelir vergisi dilimi 2 bin 800 TL iken, brüt asgari ücret aylık 167 TL idi, 2024 yılında, şimdi ise ilk gelir dilimi 110 bin TL, brüt asgari ücret ise aylık 20 Bin 2 TL olmuş. Rakamları oranlayıp sadeleştirirsek Gelir vergisi ilk dilimi 2001 yılında brüt asgari ücretin 16 katı iken bu yıl 5,5 katına gerilemiş. Bu tablonun özeti; Türkiye’de vergi yükü tabana yayılmamış, emekçinin sırtına yüklenmiştir.
“EMEKLİLER İLE ÇALIŞANLAR ARASINDAKİ MAAŞ ARTIŞ ORANI FARKLILIKLARININ GİDERİLMESİ GEREKİYOR”
Bir başka husus gerek emekliler gerekse emekliler ile çalışanlar arasındaki maaş artış oranı farklılıklarının giderilmesi gerekiyor. Markete, pazara gidince emekli veya çalışan, ekmeğe, domatese, ya da elektriğe doğal gaza farklı ücret mi ödüyor? Hayır. Geçenlerde Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla, kumar işlerinden alınan vergi oranlarına yüzde 50 indirim yapıldı. Bu indirimin amacı yoksullaşan halkın umutlarını kumara bağlamasını sağlamak ve özendirmektir. Bir başka amaçta, bu fırsatı değerlendirip yandaşlara özelleştirilen şans oyunlarının sahibi şirketlerin karlarını artırmaktır.
İşiniz kumarın vergisini düşürmek değil, sabit gelirli memurun, emekçinin vergi dilimini düşürmek olsun. Oranı yüzde 10’da sabitleyin. Buradan sizlerin aracılığıyla taleplerimizi hükümete duyurmak ve kamuoyuna açıklamak istiyoruz. En düşük emekli maaşı 25 bin 500 TL olmalı. En düşük memur maaşı yoksulluk sınırının üzerinde olmalı. İlk olarak 8.077 TL olarak verilen ve maaş artış oranı ile 12 bin 55-TL olacak seyyanen zam başta olmak üzere bütün ek ödeme ve tazminatlar emekli keseneğine sayılmalı. 3600 Ek Gösterge bütün birinci dereceye gelmiş memurlara emsallerine veriliş tarihi itibariyle geriye dönük olarak verilmeli. Maaşlarımız reel enflasyon üzerinden aylık ve refah payı eklenerek ödenmeli.
“BİZ KİME GÜVENECEĞİZ”
En düşük memur maaşı 22 bin lira olacak dendi; oysa 20 bin 300 TL ödendi. Fark geçmişe dönük faiziyle birlikte ödenmeli. Cumhurbaşkanı tarafından genel seçim öncesi söz verilen ısrarla ve haklı şekilde talep ettiğimiz mülakatlar kaldırılmalıdır. Ne kadar haklı olduğumuz, Adalet Bakanı Yardımcısının özgür basın tarafından suçüstü yakalanması ile ispatlanmış oldu. ve bu suç, adaleti sağlaması gereken Adalet Bakanlığı’nda yapılıyor. Biz kime güveneceğiz peki? Hakkımızı nere de arayacağız?
Adalet Bakanlığı, şu anda devam eden en son yapılan Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği yazılı sınavını kazanan adayların mülakatlarında torpil ve haksızlık yapılmadığını ispat etmek zorundadır. Bunun için sıralama en yüksek puan alan adaydan başlayarak yapılmalıdır. Elektrik, doğalgaz, köprüler, tüneller, otoyollar, eğitim ve hastaneler devletleştirilmeli. Öncelikle işe geliş gidişler ücretsiz servis hizmeti ile sağlanmalı, sağlanamayanlara yol ücreti merkez taşra ayrımı yapılmadan herkese ödenmelidir. Yemekler ücretsiz olmalı. Dışarıda yoklama, icra, keşif gibi görev yapan memurlara da yemek bedeli nakden ödenmelidir.
“REFAHTA DEĞİL, EN DÜŞÜK MAAŞTA, SEFALETTE, YOKSULLUKTA EŞİTLEME YAPILIYOR”
Refahta değil, En düşük maaşta, sefalette, yoksullukta eşitleme yapılıyor. TÜİK’in uydurulmuş enflasyon oranlarını ve buna göre belirlenen maaş artış zamlarını kabul etmiyoruz. Bu maaş artışları ve yaşam şartları emekçiyi diri diri mezara gömecek politikalardır. İstedikleri sırtımıza yükledikleri zamlarla beraber sessiz sedasız mezara girmemiz. Bir kere daha ilan ediyoruz. Kamu emekçileri olarak bu sefil yaşam koşullarını kabul etmiyoruz. Hakkımızı alana kadar emeğimiz mücadele etmeye devam edeceğiz. Bütün emekçileri, emeklileri örgütlü olarak mücadele etmeye çağırıyoruz.”